Thursday, March 8, 2007

YAŞAM adlı Tiyatro Oyunu

YAŞAM adlı Tiyatro Oyunu’na davetlisiniz

10 Mart Cumartesi akşamı saat 8’de
Fındıklıda Büyük Lütuf Kilisesinde
YAŞAM adlı Tiyatro Oyunu’na davetlisiniz

Yalnız bir kez gösterilecek bu tiyatro oyununu
Sakın kaçırmayın!
Güzel tiyatro, paydaşlık ve yemek
Giriş ücretsizdir.
HOŞGELDİNİZ!

Sunday, March 4, 2007

Yeni Evimin Penceresinden Görünüm


Şubat ayının başında yeni bir eve taşındım.

Daha Büyük İşler

İsa Mesih’e iman etmek insan yaşamını tamamıyla değiştirir.
İman insanın yüreğinde doğduğu andan itibaren O insanın amacı, etkileri, değer yargıları değişir. Bu, İnsan yaşamındaki en muazzam deneyimdir.
Çevremizdeki insanları bu anlamda gözlemlemek ilham vericidir.
Eğer inansalardı, her şey çok farklı olurdu.



İsa Mesih, Yuhanna 14:12’de şöyle dedi: “Size doğrusunu söyleyeyim, benim yaptığım işleri, bana iman eden de yapacak; hatta daha büyüklerini yapacaktır”. Kalite anlamında değil, ancak sayısal olarak müjdeyi yaymak anlamında bunu söylemiştir.
İman ettiğimiz andan itibaren, bu iman adeta zincir halkaları gibi eklenerek insandan insana ulaşır.

En büyük iş O’na iman etmektir. Yuh. 6:29
Bu durdurulamaz. İman, her zaman insanlar arasında köprüler kurar.
Dünyada iman yavaş yavaş yok olmaktadır. Luka 18:8
Biz imanımızı korumak için teşvik ediliyoruz. 2. Tim. 4:7
Günümüz dünyasında bu anlayış yaygın değildir.

Galachik, Azerbaijan


Tanrı’yı dinlemek önemlidir

Tanrı’yı dinlemek önemlidir.Bazen bize içimizde konuşan sesin Tanrı’nın sesi olduğu yanılgısına kapılırız. İnsanların düşünceleri, bize Tanrının iradesiymiş gibi görünür.Tanrının, bize kendi sözü aracılığıyla gösterdiği karakterini öğrenmeye çalışmalıyız. Onun karakterini öğrenirsek bu gürültülü dünyada onun sesini tanıyabiliriz.Tanrı bizleri asla suçlamaz. Suçlayan birine kendinden daha yüksek bir otorite gereklidir. Tanrıdan daha yüksek bir otorite yoktur. Tanrıda hile yoktur. O yalvarmaz. Bizi asla günaha itmez. Liberal İlahiyatçılar, Kutsal kitabı kendi insancıl muhakemeleri standartlarında, bir bütün halinde değil, ancak parçalar halinde değerlendirirler. “İsa Mesih bunu asla söylememeliydi…” gibi söylemlerle, Tanrı’nın insanlara iletmek istediği mesajı kendi inançsız teorileriyle sustururlar.Tanrı’nın sözü üzerinde çalışmak, ona zaman ayırmakla başlar.Tanrı’yı dinlemediğimiz takdirde, diğer sesleri dinleriz.Gerçek alçakgönüllülük bizi dünyasal akımlardan gün be gün uzaklaştırır ve der: "Konuş, kulun dinliyor" 1.Samuel 3:10

Gürcistandan Misafirlerimiz; Sota , Dato , Alex ve Levan


Küresel ısınma

Küresel ısınma, artan yoksulluk, kontrolden çıkmış diktatörler. Bunlardan bize ne?İmanlılar durumları değiştirmek için imkânlar mı arar? Ya da “Gemi zaten batıyor. Neden batan gemiyi tamir etmeye çalışalım ki? Kutsal Kitap bizlere her durumda elimizdekilerle yetinmeyi öğretmiyor mu?” (Flp. 4:11) derler?İmanlıların dini yorumlarında bazen ne kadar yüzeysel oldukları, beni hayrete düşürüyor.Evet, biz inanıyoruz ki her durumda elimizdekilerle yetinmek büyük kazançtır. Fakat biz aynı zamanda her durumu kabullenmemeliyiz.Elçilerin İşleri 17’de Pavlus Atina’ya geldiğinde bütün şehrin putlarla dolu olduğunu görünce yüreğinde derin bir acı duydu. Ama Pavlus bu durum karşısında “Burası Atina! Ne yapabilirim ki!” demedi. Şehrin merkezine gidip “Ey Atinalılar beni dinleyin” dedi.Değişim aramak için iki tane sebep söylenebilir:Birincisi: “Zaman” Tanrının bir hediyesidir. Bizim düşmanımız ve sonsuzluğun zıttı değildir. Zaman içinde yapılanlar sonsuzluğu etkiler. Her bir an Tanrıyı yüceltmek için yeni bir fırsattır.İkincisi: Maddesel şeyler de Tanrıdan bir hediyedir. Yer ve Gök, maddesel dünya bir gün ortadan kalkacak. Ancak bu insanların hatasıyla ve insanlar tarafından olmayacak. Hatta bunun için çok çaba sarf etse de insanoğlu bu gezegeni yok edemez. Zamanı geldiğinde Tanrı kendisi, yeri ve göğü ortadan kaldıracaktır. Maddesel şeylerin ruhsal şeyler üzerinde etkisi vardır. Bizim iyi vatandaşlar olmayı arzu etmemizin sebebi budur. Tanrının iradesine karşı gelmemiz istenmediği sürece yöneticilerimize itaat ve hizmet etmeliyiz.İman, hardal tohumu gibi, küçücük, ancak içeriğinde son derece önemli bir değere ve etkiye sahiptir. Zaman içerisinde büyük neticeler verir.

İstanbul, Doğu ile Batıyı birbirine bağlayan ya da birbirinden ayıran şehir.