Sunday, March 4, 2007
Küresel ısınma
Küresel ısınma, artan yoksulluk, kontrolden çıkmış diktatörler. Bunlardan bize ne?İmanlılar durumları değiştirmek için imkânlar mı arar? Ya da “Gemi zaten batıyor. Neden batan gemiyi tamir etmeye çalışalım ki? Kutsal Kitap bizlere her durumda elimizdekilerle yetinmeyi öğretmiyor mu?” (Flp. 4:11) derler?İmanlıların dini yorumlarında bazen ne kadar yüzeysel oldukları, beni hayrete düşürüyor.Evet, biz inanıyoruz ki her durumda elimizdekilerle yetinmek büyük kazançtır. Fakat biz aynı zamanda her durumu kabullenmemeliyiz.Elçilerin İşleri 17’de Pavlus Atina’ya geldiğinde bütün şehrin putlarla dolu olduğunu görünce yüreğinde derin bir acı duydu. Ama Pavlus bu durum karşısında “Burası Atina! Ne yapabilirim ki!” demedi. Şehrin merkezine gidip “Ey Atinalılar beni dinleyin” dedi.Değişim aramak için iki tane sebep söylenebilir:Birincisi: “Zaman” Tanrının bir hediyesidir. Bizim düşmanımız ve sonsuzluğun zıttı değildir. Zaman içinde yapılanlar sonsuzluğu etkiler. Her bir an Tanrıyı yüceltmek için yeni bir fırsattır.İkincisi: Maddesel şeyler de Tanrıdan bir hediyedir. Yer ve Gök, maddesel dünya bir gün ortadan kalkacak. Ancak bu insanların hatasıyla ve insanlar tarafından olmayacak. Hatta bunun için çok çaba sarf etse de insanoğlu bu gezegeni yok edemez. Zamanı geldiğinde Tanrı kendisi, yeri ve göğü ortadan kaldıracaktır. Maddesel şeylerin ruhsal şeyler üzerinde etkisi vardır. Bizim iyi vatandaşlar olmayı arzu etmemizin sebebi budur. Tanrının iradesine karşı gelmemiz istenmediği sürece yöneticilerimize itaat ve hizmet etmeliyiz.İman, hardal tohumu gibi, küçücük, ancak içeriğinde son derece önemli bir değere ve etkiye sahiptir. Zaman içerisinde büyük neticeler verir.
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment