Tuesday, December 25, 2007

Noel

Fakirin her zamankinden daha fakir ve yalnızın her zamankinden daha yalnız hissettiği bir sezondur. İnsan yüreğinin tüm düşüncelerinin son derecede iştirak ettiği bir zaman gibi gözükür.
İnsanın var oluş çelişkisinin büyük sırrı, insanlara daha da büyük bir kafa karışıklığı ile saldırıyor.
Noel’i son yirmi yıldır ülkemden çok uzaklarda Noel’in günlük yaşamda pekte bilinmediği ülkelerde kutluyorum.
Bu yerlerin birçoğunda, parayla yapılmış sahte noel gelmeden önce, eski moda lekelenmemiş Noel’i takdim etmenin benim için kutsal bir vazife olduğunu hissettim.
Azerbaycan Bakü de ilk defa Noel ilahilerini Azeri diline çevirdik. İlk Noel müzikalimizin ismi Beytlehem di.
Özbekistan Semerkant’ta Manna adındaki toplantı yerimizin zeminini samanla kaplayıp gücümüz tükeninceye, sesimiz kısılıncaya dek Noel ilahileri okuduk.
En sonunda bu sene İstanbul’da, İtalyan dilinde ilk Noel ilahimi öğrendim “Tu scendi dalle stelle…”. Çok eğlenceliydi.
Mutlu anılar, kıymetli gerçekler. Bu bizim kutlamamız.
İlk Noel’in nasıl olduğunu sadece hayal edebiliriz. Muhtemelen çoğunlukla tasvir edildiği gibi romantik bir tablo değildi. Eminim ki İsa’nın doğuşunu anlatan tüm sahnelerden, filmlerden çok daha dramatik bir sahneydi.

O gece gerçek bir geceydi. Gerçek bir ahır, gerçek hayvanlar ve gerçek engeller.
Noel sezonu İsa Mesih'in, dindar insanların gerçeklerden kaçmak için uydurduğu hiçbir zaman var olmamış bir peri masalı olmadığını diğerleriyle birlikte kendimize hatırlatmak için iyi bir zamandır.
Yıllarımızı O'nun doğumundan itibaren sayıyoruz. Merak ediyorum O’nun yüzünü görene kadar acaba kaç tane daha yıl sayıcaz.

No comments: