Tuesday, March 4, 2008

amaç

En büyük yoksulluk, insanin kendi kişisel değerini ve amaçını farketmemesidir.
Viktor Franklin, Nazi rejimi sırasında Yahudi soykırımından sağ olarak kurtulmuş, doğru düşünmenin yardımıyla bu yeryüzünde cehemnemden geçmiş biridir. Eşi ve ailesi toplama kamplarında öldürüldü. Bütün olanlardan sonra sağ kaldığı için mutluydu. Ve kendi bulgularını ve deneyimlerini diğerlerine öğretmekten mutluluk duydu.
“Herkes kendi kilişel yaşamının anlamının farkına varmalıdır.” onun teorisi Lego Terapi’nin vurgusuydu.
Viktor Franklin, Akıl sağlığında anahtar noktanın amaçın farkında olunması olduğunu ve insanın amaçını oluşturmadığını fakat onu keşfettiğini söyledi.
Eski bir Türk sözü derki “Taşıma suyla değirmen dönmez”
Bu söz, amaç temasınada uygulanabilir.
Bütün yapay roller, değerler, amaçlar çok uzun sürmez.
Yapay ürünlerin sonuçları ilk önce etkileyicidir fakat sonra hayal kırıklığına uğratır.
Çarmıh bizim amaçımızın en büyük sembolüdür.
Çamıhtaki dikey Tanrı ile bağlantımızın sembolu. Çarmıhtaki yatay ise insanlarla ilişkimizin sembolu. Eğer insan bu iki şeyin farkına vamaz ise olması gerektiği yerin dışında olmaya, yararsız işlerle meşkul olmaya, boş aktivitelerle eder.
Yaşamımızın her detayında Tanrı’nın sonsuz amacını görmek yaşamımızda sahip olabileceğimiz en büyük serüven olabilir. Bu uğruna açı çekmeye, peşinden koşmaya ve zahmetli bir şekilde çalışmaya değer.
Tanrı’nın bizim için olan planına dahil olmayan diğer bütün amaçlar bir gün geçecek.
“Herşeyin mevsimi, göklerin altındaki her olayın zamanı vardır” Vaiz 3:11

No comments: