Doğal insan ne istediğini, ne yaptığını, neyin hakkında konuştuğunu bilmez.
Ama yeniden doğmuş ruhani insan böyle değildir.
Yeniden doğmuş imanlıya Mesih'te net bir kimlik verilmiştir.
Tanrı ardınca gitmemizi istiyor.
Artık kafa karışıklığında şaşkınlıkta devam etmeye hiçbir neden yok.
Güney kraliçesi Tanrı’nın bilgeliğini bulmak için caba gösterdiği için Tanrı tarafından onurlandırıldı.
Kendi cabamız olmadan büyüyemeyiz.
Vazgeçeyen bir imana sahip olmadan büyüyemeyiz.
Yakup Tanrı’da onun için daha da birşeyler olduğunu anladığı için Tanrı ile güreşti.
"Beni kutsamadıkça seni bırakmam" Yaradılış 32:26
Elişa, İlyas’ın ardınca gittiğinde aynı çeşit bir iman gösterdi.
O “hayır” sözünü cevap olarak kabul etmedi.
O hepsini istedi.
İlyas Beytel’e giderken Elişa’ya kendisi ile birlikte gelmemesini kalmasını söyledi.
Elişa, ne Beytel’e ne Eriha’ya ne de Şeria Irmağına, İlyas ile gitme fırsatını kaçırmamakta kesin kararlıydı.
Elişa istediklerini tam olarak aldıktan sonra, Ilyas’ınkinin iki katı pay istedi.
İşte bu vazgeçmeyen iman. 2.Krallar 2:1-14
Rut, Moav’a geri dönmeyi redettiğinde aynı ruha sahipti.
O ne istediğini biliyordu. Sonuna kadar Naomi’nin ardınca gitti. Rut 1:14-17
Bu insanlar harika bir iman yaşamı sürdüler çünkü onlar Tanrı’nın yüceliğini gördüler.
Tanrı’nın yüceliğini gördükten sonra Tanrı’nın yüceliğinden başka hiçbirşey onları tatmin etmedi.
1. Krallar 17:12’de Tanrı’nın yüceliğinden ve düzeninden yoksun bir yaşamın üzücü bir tasfirini görüyoruz. Bir dul, oğlu ve kendine ölmeden önce yemeye bir somun ekmek pişirmek için odun topluyordu.
Tanrı’nın pilanı dışında ölmekten başka yapacak hiçbirşeyimiz yok.
İlyas,bu dulun hayatına Tanrı’nın bereketini getirdi.
Tanrı’nın yüceliğini insanlara göstermek ne güzel bir hizmet ne büyük bir şeref!
İnsanlar bunu bir kere gördüklerinde artık onların yaşamı değişir.
Ve iman yürüyüşlerinde vazgeçmeyen olurlar.
Wednesday, January 13, 2010
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment